22 Temmuz 2014 Salı

FLORANSA GEZİ NOTLARIMIZ

FLORANSA > RÖNESANS > FLORANESANS
Eşim Esen ile Venedik’ten bindiğimiz Trenitalia www.trenitalia.it işletmesindeki hızlı tren ile harika Toscana seyri eşliğinde yaklaşık 2 saatte ve öğleden sonra 15:30 gibi Floransa Santa Maria Novella tren istasyonuna ayak basıyoruz. Tren biletlerimizi internet üzerinden erken rezervasyonla Super Economi kategorisinden aldık ve 2 kişi için toplam 38 Euro ödedik. Seyahat gününde ise bilet fiyatı 1 kişi 38 Euro idi. Santa Maria Novella tren istasyonu zaten Floransa’da ne ile karşılaşacağımızın, burada geçireceğimiz günlerin ne kadar büyüleyici olacağının habercisi gibi. Otelimizi www.booking.comüzerinden yaklaşık 4 ay önceden ücretsiz iptal imkanı ile geceliği 55 Euro’dan rezerve etmiştik. Tren istasyonuna yürüme 5 dk mesafede olan otelimiz B&B Bel Duomo, Floransa Katedralinin yanı başında (tabiri caizze otelden çıkıp köşeyi dönünde Katedral karşınızda) son derece merkezi, küçük, tertemiz, rahat, özgün ve son derece özgür bir mekan. Özgür bir mekan çünkü 1.katında bulunduğu apartman giriş kapısını, otel katına ait kapı anahtarını ve odanızın anahtarınısize teslim ediyorlar. İstediğiniz zaman istediğiniz saatte kendi evinizmişgibi girip çıkıyorsunuz. Şahsen biz kendimizi evimizde hissettik. Otel sahibi güler yüzlü kibar adam Ghullio girer girmez bizi sıcacık bir konukseverlikle karşıladı. 5 dakika içerisinde harika ve detaylı bir Floransa anlatımı yaptı,indirim biletlerimizi, detaylı bir Floransa haritasını ve herhangi bir durumda kendisine ulaşabilmemiz için kişisel cep telefonu numarasını verdi. Tabi arkasından ikram ettiği bir şişe buz gibi hoş geldiniz şampanyası ile de bizi hem serinletti hem de çok çok memnun etti. Biz de boş durmadık tabi ki. Genel alışkanlığımız itibariyle İstanbul Mısır Çarşısından aldığımız 100’er gramlık çifte kavrulmuş Türk lokumundan ikram ettik. Biz yurt dışı seyahatlerimizden önce küçük birkaç paket lokum alıyoruz yanımıza. Gittiğimiz yerlerde bu şekilde sıcak, güleryüzlü ve misafirperver insanlarla tanıştığımızda karşılıklıhediyeleşiyoruz. Sıcak dostlukların başlaması için J Ghullio çok şaşırdı, mutlu oldu ve tadına tabi ki bayıldı lokumların. Son yıllarda Türk turistlerin yoğun olarak Floransa’ya geldiğini, bu sayede Türkleri tanıma fırsatı bulduğunu, gerçek anlamda Türk turistleri çok sevdiğini ve dost canlısı bulduğunu da iletti bize. Biz de ülkemiz insanı adına son derece gururlandık.
Floransa’da unutamayacağımız toplam 4 gün (2 yarım , 3 tam gün) geçirdik. Bunun 3 gününü Floransa’ya, 1 gününü ise Siena ve San Gimignano turuna ayırdık.
Floransa tarihi, mimarisi, yemekleri ve insanları ile mükemmel bir şehir. Avrupa’da turisti eksik olmayan birçok şehir görmüş kişiler olarak favorimiz Floransa oldu. Dante, Boccaccio, Leonardo da Vinci, Botticelli, Michelangelo gibi sanat tarihine geçen isimlerin yaşadığı,eserlerini yansıttığı şehir açık hava müzesi gibi.
Tabii bu sevginin Turistler için de bir karşılığı var J Yılın neredeyse her mevsiminde yoğun turist ağırlayan Floransa’da müze, katedral gibi önemli mekanlara girip çıkmak o kadar kolay değil. Çünkü çok yoğun, uzun dakikalar sıra beklemek zorunda kalabilirsiniz. Hatta kesin olarak kalırsınız J Ama sıra beklemeden, VIP konuk muamelesi görerek Floransa’daki önemli müze ve katedrallere girmemin bir yolu var. Bu yolun adı FirenzeCard. Floransa’da yola koyulmadan önce mutlaka edinmenizi tavsiye ediyoruz. 72 Euro olan fiyatı sizi biraz korkutabilir fakat aşağıdaki hesaba göre son derece karlı çıkacaksınız. Onlarca, belki mevsimize göre yüzlerce insan Galleria dell’Accademia’ya girmek, Giotto'nun Çan Kulesine ve Brunelleschi'ninKubbesine çıkmak için sıra beklerken siz kartınızı gösterip direk girişyapabilirsiniz. Sıra bekletmeyen FirenzeCard’ın marifetleri bununla da bitmiyor. 72 saat boyunca neredeyse tüm müze ve katedrallere ücretsiz giriş +72 saat ücretsiz Wi-Fi hizmeti + 72 saat tüm otobüs ve tramway ulaşımı ücretsiz J FirenzeCard’ın da sloganı olduğu gibi “Floransa’yıFirenzeCard ile keşfedin”.
Kafanızda soru işareti kalmasın diye Floransa’ya gittiğiniz zaman mutlaka ziyaret etmeniz gereken mekanları ve 2014 Mart ayındaki giriş fiyatlarını yazıyorum. Bizim hesabımıza göre girip çıktığımız mekanların bedelleri toplamı 116 Euro idi. Hem yaklaşık kişi başı 44 Euro kâr ettik hem, sıra beklemedik hem de ücretsiz internetten (zaman zaman bağlantı sıkıntılı da olsa) faydalandık. Tramway veya otobüse hiç binmedik çünkü gerek yok, böyle bir şehirde yürümek çok büyük keyif. Şehrin en büyük güzelliklerinden birisi de bu zaten. Her şey bir arada ve yürüme mesafesinde.
Bu liste de yukarıda da yazdığım gibi Floransa’da en çok ziyaret edilen mekanlar yer alıyor. Tercih tabi ki sizin ama Rönesansın doğum yerinde Rönesansı hissetmeden, Rönesansın öncüsü Medici ailesi ile tanışmadan, Rönesansın büyük sanatçıları Da Vinci, Botticelli, Michelangelo ve Dante’nin eserlerini görmeden de geri dönmek istemezsiniz diye düşünüyoruz.

Academi Galerisi (Galleria dell’Accademia) > 15 Euro

Academi Galerisi’nde replikası Pitti Sarayı girişinde yer alan Michelangello’nun meşhur 5,17m yüksekliğindeki Davut heykelinin ve diğer birçok heykelin orjinalleri bulunmaktadır. Floransa'da en çok ziyaret edilen müzelerin başında gelmektedir.

Ufizzi Galerisi (Galleria degli Ufizzi > 15 Euro

1560 yılında Floransa’nın meşhur Medici ailesinden Toscana Dükü Cosimo, mimar Vasari’den bir saray yapmasını istemiş. Mimarlığın yanısıra, ressam ve tarihçi olan Giorgio Vassari; birbirine paralel iki uzun binadan oluşan ve birbirine bir koridorla bağlanan estetik ve kullanış açısından enfes bir saray yapmış. Birçok ünlü ressamın eserlerinin de yer aldığı Ufizzi galerisinde en çok ziyaret edilen eser ise Sandro Botticelli’nin “Venüs’ün Doğuşu” eseri.

Medici Şapeli (Cappelle Medicee) > 12 Euro

Medici Ailesinin gücünü göstermek için yaptırılan ve aileye ait olmasıitibariyle önemli olan bu Şapel Rönesansın hamisi Medici Ailesi’ni tanımak için görülmesi gereken bir mekan.

Dante Evi Müzesi (Museo Casa di Dante) > 4 Euro

Dünya edebiyat tarihinin en büyük eserlerinden biri olarak kabul edilen İlahi Komedya’nın yazarı Dante Alighieri’nin çalkantılı hayatının önemli bir kısmını geçirdiğiı evi müzeye dönüştürülmüş ve kendisine ait birçok eser, eşya burada sergilenmektedir.

Santa Maria Fiore Katedrali (Museo dell’Opera di Santa Maria del Fiore) > Ücretsiz Giriş

Duomo olarak da bilinir, 1296-1436 arasında inşa edilmiştir. Muhteşem beyaz pembe mermer dış cephesi, çan kulesi ve iskele kurulmadan inşaa edilen dünyanın en büyük kubbesi ile Floransa’nın en önemli simgesidir. Mekanın içi dışına oranla son derece sade tasarlanmıştır.

San Giovanni Vaftizhanesi (Battistero di San Giovanni) > 2 Euro

Santa Maria Fiore Katedrali’nin hemen önünde yer alan bu Vaftizhane’deİtalyan şair, Dante Alighieri, pek çok sanatçı, Rönesans liderleri ve Medici ailesini içeren kişiler burada vaftiz edilmiştir.19ncu yüzyılın sonuna kadar bütün Floransa'lı katolikler de bu kilise vaftiz bölümünde vaftiz edilirlermiş.Cennet Kapıları ve muazzam iç mekan süslemeleriyle etkileyici bir yapıdır.

Giotto Çan Kulesi (Campanile di Giotto) – Manzara Muhteşem > 4 Euro

Santa Maria Fiore Katedrali’nin yanında yer alan bu narin ve güzel çan kulesine, güzel bir Floransa manzarası izlemek için mutlaka çıkın. Merdivenler çok ve yapı yüksek. Yorulacaksınız ama yorulduğunuza değecek.

Katedral Kubbesi (Cupola) – 360 Derece Manzara Daha da Muhteşem > 4 Euro

Santa Maria Fİore Katedrali’nin bu muhteşem kubbesi döneminşartlarında enteresan şekilde hiç iskele kurulmadan esas mesleği saatçilik olan Brunelleschi tarafından yapılmış. Kubbe 360 derece şehir manzarası imkanı sunuyor ve manzara kesinlikle nefes kesici. Tabiki çok ve döner merdivenler de yorucu. Kalp rahatsızlıkları, nefes darlığı ve astım hastalığı olanlara tavsiye edilmiyor.

Vecchio Sarayı (Museo di Palazzo Vecchio) Saray Meydanı ve Eserler Büyüleyici > 10 Euro

Saray güzel sanatların birçok değerli örneğine sahiptir. Ana kapının dışında heykelin orijinal yerinde Floransa’nın sembollerinden olan Michelangelo’nun “David” heykeli replikası yer alır. Bunun dışında yine meydanda yer alan Neptün Çeşmesi, sarayın karşısındaki heykel bölümü ile birlikte önemli Rönesans heykel ve resimleri de sarayda görülebilir. Bu eserler arasında Verrochio’nun “Putto”, Giorgio Vasari’nin duvar resimleri ve Dante’nin ölüm maskesi vardır. Eğer Dan Brown’un “Cehennem”isimli kitabını okuduysanız bu saraya bayılacaksınız J

Vecchio Sarayı Kulesi (Torre di Palazzo Vecchio) Kule Manzarası Muhteşem > 10 Euro

Kule diğerlerinde olduğu gibi enfes bir floransa manzarasına sahip. Bu kuleden Santa Maria Fiore Kadetrali’nin ne kadar güzel ve büyüleyici bir yapıolduğunu daha da iyi anlayacasınız.

Pitti Sarayı, Galeriler ve Boboli Bahçeleri (Palazzo Pitti, Gallerias, Giardino di Boboli) > Toplam 29 Euro

Floransa' daki koskocaman başlıca Rönesans sarayıdır. Arno Nehri' nin güney tarafında bulunmakta olup, Ponte Vecchio’ya kısa bir mesafe uzaklıktadır. Orijinal olarak ihtiraslı bir banker olan Luca Pitti' nin kasaba residansıydı. Pitti ailesi Floransa’nın önemli ve zengin ailelerindendi. Medici’lere karşı güçlerini kanıtlamak için yaptırılmıştı ama o kadar çok para harcadılar ki Saray onların sonu oldu. Sonrası daha enteresan. Sarayı Medici’lere satmak zorunda kaldılar J

Pitta Sarayı 4 ana bölümden oluşuyor. Bunlar;

Kostüm Galerisi: Rönesans kıyafetleri muhteşem.
Porselen Galerisi: İlginizi çeker mi bilinmez ama gitmişken kısa bir vakit geçirilebilir.
Günüş ve Mücevher Müzesi:Rönesans ve Medici Ailesi’ne ait yaşama ait önemli ip uçları ve eserleri burada.
Boboli Bahçeleri: İçeride bunaldınız mı? O zaman sarayın yemyeşil arka bahçeleri sizi bekliyor.

Santa Croce Basilikası(Basilica di Santa Croce) > 6 Euro

Dışı sizi içi bizi yakan bu katedral özellikle iç mekan süslemeleriyle görülmeye değer. Katedral büyük bir meydana hakim konumda ve girişinde Dante'nin heykeli yer alıyor.

Santa Maria Novella Kadetrali (Santa Maria Novella ) > 5 Euro

Hemen tren istasyonunun karşısında yer alan bu önemli Katedral Floransa tarihine tanıklık etmiş etkileyici bir mekan.
Ücreti karşılığı gezip görebileceğiniz bu mekanlar için ödemeniz gereken toplam ücret kişi başı 116 Euro. Görüldüğü gibi FirenzeCard çok daha hesaplı ve avantajlı. Esasen ücretli ve görülebilecek yakşalık 30 tane daha mekan var bu listedekileri görüp kalan zamanınızı Floransa’yı sokaklarında yaşamanızı tavsiye ediyoruz.

İç mekanları bitirip kendimizi dışarıya attıktan sonra yine Floransa’da büyülemeye devam etti. Sokaklar hayat dolu, yemekler lezzetli, şaraplar nefis. Uğradığımız diğer yerler ise şuşekildeydi.
Michalengello Meydanı: Bu meydan Arno Irmağı’nın diğer yakasındaşehre tepeden bakan bir konuma yapılmış. Özellikle öğleden sonra, akşam üzeri manzarası bir harika. İsterseniz yürüyerek, isterseniz otobüse binerek bu meydana çıkabilir, yanınızda götürdüğünüz şarabınızı Floransa manzarasıeşliğinde yudumlayabilirsiniz.
Vecchio Köprüsü (Ponte Vecchio): Arno Nehri üzerinde bulunan, Floransa'nın en meşhur köprüsüdür. Nehrin en dar kısmında yer alan Ponte Vecchio 14. yüzyılda tamamlanmıştır. Köprünün üzerinde çok sayıda hediyelik eşya dükkânı vb. diğer küçük dükkânlar bulunmaktadır. II. Dünya Savaşı sırasında bir köprüler şehri olan Floransa'nın tüm köprüleri Almanlar tarafından bombalanarak yıkıldığı halde, bu köprü bombalanmamıştır ve bugüne kadar gelmiştir. Floransa’nın en önemli sembollerinden biridir.
Yemek: Pizza, Floransa Bifteği ve dondurma.
İçecek: Şarap ve Negroni
Alternatif: Mercato Centrale di San Lorenzo yani şehir pazarınımutlaka ziyaret edin.
Son günümüzde yine internet www.caftours.com üzerinden satın aldığımız Siena, San Gimignano turuna katıldık. Şahsen araba kiralamak, otopark aramak, trafik kurallarına ve trafiğe kapalı yollara odaklanmak yerine tur satın almak daha mantıklı geldi bize. Siena İtalya’nın en çok turist alan şehri ve kesinlikle büyüleyici bir şehir. San Gimignano ise enteresan küçük ve şirin birİtalyan köyü.
Önemli Notlar: Dan Brown’nın “Cehennem”isimli romanının Floransa’ya gitmeden önce okumanızı tavsiye ediyorum. Bu sizeşehri farklı bir açıdan tanıma ve gittiğinizde yaşama fırsatı verecektir.




 
 
 Selamlar, sevgiler.
Halil & Esen
VENEDİK GEZİ NOTLARIMIZ

9 Nisan 2014 Çarşamba

VENEDİK GEZİ NOTLARIMIZ (Esen & Halil)


SUYUN, KANALLARIN ve GONDOLLARIN ŞEHRİ VENEDİK...

21-28 Mart 2014 tarihlerinde eşim Esen ile harika bir İtalya (Bolonya, Venedik, Murona, Burano, Floransa, Siena, San Gimignano) gezisi yaptık... Hatıralarımız taze iken gezi yorumlarımızı yazalım dedik... Buyurunuz Venedik ve şirin adaları ile başlayalım sevgili gezginler;


21 Mart'ta saat 13:30 gibi Pegasus Havayolları'nın tarifeli ve ucuz seferi ile (2 kişi İstanbul-Bolonya Gidiş/Dönüş 420 TL) Bolonya'ya indik. Bolonya'da biraz gezer dolaşır havasını içimize çekeriz diye de Bolonya>Venedik tren biletimizi akşam 20:30'a planlamıştık. Bolonya>Venedik tren ulaşımı gayet keyifli ve rahat. www.trenitalia.com veya www.italotreno.it 'u tercih edebilirsiniz. Biz trenitalia ile seyahat ettik. Eğer tren biletinizi ilgili internet sitesinden vakitlice alırsanız kişi başı 15 Euro civarında tasarruf edebilirsiniz. Biz tren biletlerimizi 2 ay önceden 2 kişi 18 Euro'ya aldık. Seyahat ettiğimiz gün ise 2 kişi Bolonya>Venedik 36 Euro idi. Bolonya'ya inmekle, tren saatini biraz geç tutmakla iyi de yapmışız Bolonya şirin, gezilesi, yarım gün veya vakti olan için 1 gün ayrılası bir şehir. Ayrıca bahsedeceğiz Bolonya'dan. Bu arada Bolonya Marconi Havaalanı>Bolonya Şehir merkezi EuroBus hizmet veriyor. Kişi başı 6 Euro ve seyahat süresi yaklaşık 30 Dakika. Bileti otobüse binerken şoförden alabiliyorsunuz direkt olarak.

Tren saatimiz geliyor ve Venedik'e doğru heyecanla yola çıkıyoruz. Bolonya>Venedik tren ile yaklaşık 1 buçuk saat sürüyor. Venedik tren istasyonu Venedik'e motorlu bir kara aracı ile ulaşabileceğiniz son nokta. Bundan sonrası motorlu kara araçlarına kapalı (zaten yolda yok :) devreye Vaporetto'lar, Gondol'lar, TekneTaksi'ler ve her nevi deniz taşıma araçları giriyor. Venedik Santa Lucia tren istasyonundan çıkar çıkmak deniz kokusu + büyük kanalla karşılaşıyorsunuz ve hemen moda giriyorsunuz :) Su ve kanallar bu şehrin kan damarları. Venedik'e uçakla ulaşım sağlayacaksanız Havaalanı - Venedik arası çalışan ACTV otobüsleri mevcut.

Bizim otelimiz (hotelflorida.com) hemen tren istasyonunun 1 sokak solunda idi. Bu nedenle otele ulaşım konusunda sorun yaşamadık. Tren istasyonuna yakın konuda birçok uygun fiyatlı orta sınıf hotel mevcut. Bavullar ve çantalarınızla o şaşkınlıkla nereye gideceğinizi bilemeden ortalıkta dolanmanıza gerek yok :) Tren istasyonu yakını otellerde konaklamanızı tavsiye ederiz. Oldu ki daha şehir içi bir otelde kalacaksınız bu taktirde de tren istasyonundan çıkar çıkmak Venedik'in her yerine ulaşan Vaporetto'lar mevcut. Bir ulaşım haritası edinin, otelinizin yerini işaretleyin ve otelinize en yakın iskeleye yanaşan Vaporetto'ya atlayın (1 kişi 7 Euro) ve gidin. Venedik'te Actv şirketi tarafından işletilen bu Vaporetto'lar en çok kullanılan ulaşım aracıdır ve 24 saat boyunca çalışır. Venedik'te deniz ulaşımı için bakınız; http://www.actv.it/en .
VENEDİK'TE ULAŞIM: Venedik'te ulaşım aslında çok basit... Yürüyün :) Evet Venedik'te yürüyerek her yere ulaşabilirsiniz, bir miktar yorulabilirsiniz ama o daracık sokaklar, kanallar, köprülerin yarattığı görsel şöleni yürüyerek tam anlamıyla yaşayabilirsiniz. Tek ihtiyacınız olan şey bir şehir haritası. Turist info. ofislerinden veya kaldığınız Otel'den ücretsiz edinebilirsiniz. Tabi yürü yürü nereye kadar dediğiniz anlar olabilir veya kanallarda gezinmekte ayrı bir keyif bu nedenle yürümenin yanı sıra tabiki deniz ulaşım araçlarına da kullanın. Actv Vaporetto'ları ile şehirde her yere kolaylıkla (Murano, Burano ve Lido adaları dahil) ulaşmanız mümkün. Vaporetto'lar 1 kişi için 1 saatlik geçiş bileti (1 saat boyunca sınırsız kullanılabilir) 7 Euro'dur. Bizim size kesinlikle tavsiyem şudur ki Venedik'te geçireceğiniz gün sayısına bağlı olarak 12, 24, 36, 48 veya 72 saatlik sınırsız binişli Actv Vaporetto abonman kartları almanızdır. 48 Saatlik sınırsız abonman kartı 25 Euro'dur ve bu kart size aynı zamanda Murano ve Burano adalarına ücretsiz ulaşım hakkı sağlar. Bunun dışında tabiki Gondol sefası yapmayı da ihmal etmeyiniz. Gondolcularla pazarlık yapabilirsiniz tabiki ama genel fiyat (resmi fiyat aslında) gondol başına 40 dakika için 80 Euro'dur. Gondollar 6 kişilik olduğu için esasen çokta pahalı bir rakam sayılmaz. 80/6= Kişi başı 13 Euro civarı ödersiniz ama tabiki önce 6 kişilik bir grup oluşturmanız gerekir :) Gondol iskelelerinde bekleşen turistlerle konuşun ve 6 kişi olunca atlayın gondola.

VENEDİK'TE YEME, İÇME, ALIŞVERİŞ: Göreceli bir yorum olacak ama Venedik İtalya'nın en pahalı şehirlerinin başında geliyor. Hem yoğun turist bölgesi olması, hem de şehre ihtiyaç duyulan malzemelerin ulaştırılmasında yaşanan taşıma maliyetleri nedeniyle (öyle diyorlar) fiyatlar diğer şehirlere nazaran yüksek. Yeme içme konusunda bizce çok fazla alternatif ve seçenek yok. Tipik restoranlar, tipik dilim pizza dükkanları, tipik McDonald's ve tipik Burger King :) Ben lezzetli bir dilim pizzayı 2,5 Euro'nun altında pek göremedim. Aranırsa bulunabilir illaki. Biz zaman zaman dilim pizza, zaman zaman kendi hazırladığımız sandviçler, zaman zaman pizza restoranları ile idare ettik. Yemeğe çok para harcamak genel olarak bizim alışkanlıklarımız arasında bulunmadığından ve doymak için yediğimizden pek sorun yaşamadık. Şunu belirtmek isterim ki restoran önlerindeki menülere pek kapılmayın. Menüde yazan yemeğin fiyatı baz fiyattır. Bunun üzerine yaklaşık %15 civarında garsoniye + servis ücreti (2-5 euro arası) ekliyorlar. Sonuç olarak size menüde 15 Euro olarak gözüken pizza 20 Euro civarında bir hesap olarak masanıza dönebiliyor. Mc Donald's'ta BigMac menü 7,5 Euro :) Venedik'e özgü ufak tefek hediyelik eşyalar (maske, cam işleri, magnet vbg.) dışında alışveriş tavsiye etmiyorum. Çünkü fiyatlar gerçekten el yakıyor...

NEREDE KALINIR: Venedik esasen (ki tavsiyemiz budur) heryere yürüyerek gidilebilecek kadar küçük sayılır. Bu nedenle şehrin herhangi bir yerindeki herhangi ortalama şartlardaki oteller işinizi görür fakat! Tabiki öncelikli olarak tren istasyonu ve çevresini tercih etmenizi tavsiye ederiz. Buna ek olarak ulaşım haritası üzerinden nerelerde hızlı ulaşılabilir Vaporetto iskelesi var bakabilir ve otel rezervasyonunu bu iskelelere yakın yerlere yaparsanız sizin için (eğer valiz, bavul vesaireniz çok ve ağır olacaksa) daha zahmetsiz olabilir. Bu arada Venedik'e gelen turistlerin ortalama konaklama süresi 3 gün. Bizde 2,5 gün geçirdik Venedik'te. Bizce de 3 gün yeterlidir. Venedik için. 1 gününüzü ağırlıklı olarak müze, galeri ve katedralleri görmek için ayırabilirsiniz. 1 gününüzü şehirde kaybolmak, kanallar üzerinde yürüme ve gondola binmek için kullandıktan sonra son 1 gününüzde de Burona, Murano ve Lido adalarını gezerek geçirebilirsiniz.

GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER: Venedik kanalların, suyun ve gondolların şehri. Şehir zaten kendi başına bir açık hava müzesi. Bizim tavsiyemiz kendinizi çok fazla katedrallere, kiliselere, galerilere hapsetmeyin. Tabiki mutlaka vakit ayırın ama abartmayın. Açık havada kalın, bol bol yürüyün, kanalların, köprülerin üzerinden geçin. Şöyle sıralayalım mutlaka görülmesi gereken yerleri;

1- SAN MARCO MEYDANI: Venedik turist yoğunluğunun buluşma noktası :) Bu meydan ve etrafına serpiştirilmiş yapılar Venedik'in en önemli görsel simgeleri. Geziye buradan başlamak ta en doğrusu. Bir yanında Dükler Sarayı, bir köşesinde San Marco Bazilikası, Uç tarafında Carrer Müzesi, Çan kulesi, Gondol İskeleri derken Venedik'te olmanın büyüsünü hissetmeye başlayacaksınız. L şeklinde dizayn edilmiş bu meydan Napolleon'un da söylediği gibi Avrupa oturma odası :).

2-SAN MARCO BAZİLİKASI: Venedik'in en önemli ve simge yapılarından biri olan San Marco Bazilikası (Venedik'in koruyucu azizi Aziz Marco'nun adı verilmiştir) hem iç (her ne kadar bizim gittiğimiz tarihlerde dış cephesi restorasyonda olsada) hem de dış tasarımı ile oldukça ilgi çekici. İnşaası 800 ile 1000 'li yıllara kadar uzanan bu güzel yapı içerisinde ayrıca birde müze barındırıyor. Yapının giriş üst kısmında 4 bronz replika at heykeli var. Haçlı seferleri sırasında İstanbul'dan ( o zamanki adıyla Constantinopolis) kaçırılan bu 4 bronz at heykelinin orjinalleri içeride müze kısmında sergileniyor. Bazilika girişi ücretsizdir fakat iç kısımda yer alan Müze, Pala D'oro ve Hazine bölümleri sırasıyla 5 Euro, 2 Euro ve 3 Euro'dur. Açık olduğu saatler 09:45 - 16:30'dur. Bu kısımlarda Venice Card geçmemektedir. Fotoğraf çekmek yasak (herkes çekiyor ama:)) olup çanta ile giriş yasaktır. Çantalarınızı yakındaki bir lockroom'a bırakmanız gerekir. Kapıda yönlendiriyorlar

3-MUSEO CORRER: Venedik'in bin küsür yıllık tarihinin her türlü bilgi, belge ve sanat eseriyle sergilendiği büyük ve bir o kadar da karmaşık olan bu müze San Marco meydanında San Marco Bazilikasının tam karşısında U şeklinde kocaman bir yapı. Biz içinde birkaç kere kaybolduk, bazen sıkıldık, bunaldık ama Venedik'e gidip Venedik tarihini gözlemlemeden olmaz diye düşünüyoruz. Venedik açık hava müzesi dedik çok kapalı mekanlara takılmayan dedik ama bu müzesi ziyaret etmeden de Venedik'i terk etmemenizi tavsiye ediyoruz. Venedik Arkeoloji müzesi de bu kompleksin içerisinde yer alır. Correr Müzesi'nde Venice Card geçerlidir. Çanta ile girmek yasaktır. Müze içinde çanta teslimi yapılabilecek ücretsiz lockroom mevcut. Açık olduğu saatlar 10:00 - 19:00. Giriş ücreti 16 Euro'dur.

4 - Torre dell'Orologio (ÇAN KULESİ): Yaklaşık 100 metre uzunluğunda olan bu çan kulesi Venedik fotoğraflarının vazgeçilmezi ve kesinlikle harika bir simge. Telaşlanmayın zeminden yukarıya kadar bir asansör ile çıkılıyor :) 360 derece nefes kesen bir Venedik manzarası sunan çan kulesine mutlaka çıkmalısınız. 9. yüzyılda inşaasına başlanan ve 1900 lü yılların başında tamamen çöken çan kulesi aslına uygun olarak 1912 yılında tekrar inşaa edilmiş. Venice Card geçersizdir. Açık olduğu saatler 09:00 - 19:00. Giriş ücreti 8 Euro'dur.

5 - Doge's Palace - Palazzo Ducale (DÜKLER SARAYI): Venedik seyahatlerinin olmazsa olmaz bir diğer kapalı mekanı DÜKLER SARAYI 1000 yıla yakın bir süre Venedik'in idare merkezi olarak görev yapmış. Dükleriyle ünlü Venedik'in yine Dükleri için inşaa edilmiş bu saray yine bu döneme ait harika ip uçları ve eserlerle dolu. San Marco meydanında yer alan sarayı ziyaret edin, konsey ve mahkeme salonlarında biraz vakit geçirin, o günleri aklınızda canlandırmaya çalışın ve Venedik tarihini /o eski kokuyu içinize çekin. Mutlaka görmelisiniz. Önemli Bilgi; Dükler Sarayı içerisinden Meşhur Ahlar Köprüsüne giriş bulunmaktadır. Dükler Sarayı'nı ziyaret ettiğinizde mutlaka AHLAR KÖPRÜSÜ geçişi bulunuz. Ahlar Köprüsü'nden ayrıca bahsedeceğiz yazımızın devamında. Venice Card geçerlidir. Açık olduğu saatler 08:30 - 19:00. Giriş ücreti (insafsızlık:)) 24 Euro'dur.
6 - ACCADEMIA (Güzel Sanatlar Müzesi) ve DORSODURO BÖLGESİ: Çok önemli ve paha biçilemez eski ve yeni birçok sanat eserlerinin sergilendiği (ağırlıklı olarak yağlı boya tablo/resim-heykel) bu müze Venedik'in gurur kaynaklarından bir tanesi. Vaktiniz varsa uğramanızı tavsiye ediyorum. Eğer sınırlı zamanınız varsa en azından dışarıdan/uzaktan bir bakın :) Venice Card geçerlidir. Açık olduğu saatler 08:15 - 19:15 (pazar günü öğlene 2'ye kadar). Giriş ücreti 15 Euro. Dorsodura bölgesi ise GRAND KANAL'ın San Marco Meydanı'na ulaştığı bölgenin sağ tarafında kalıyor. Kaba bir tabirle San Marco Meydanı'ndan denize yüzünüzü dönerseniz sağ tarafınızda kalan Grand Kanalı öbür yakasıdır. Dorsoduro'nun özelliği turist kalabalığı ve curcunasından nasibini almamış olmakla birlikte Venedik'in en güzel kanal ve kanal köprülerinin yer aldığı bölge olmasıdır. Sessiz, sakin ve Venedik ruhunu çok iyi yansıtan bu bölgede mutlaka gezinmenizi tavsiye ediyoruz.

7 - PONTE DEI SOSPIRI (AHLAR KÖPRÜSÜ): Ahlar Köprüsü yine Venedik'in en çok görülmek istenen, önünde en çok fotoğraf çektirilen ve ismiylede cismiylede önemli simgelerinden bir tanesi. Esasen Dükler Sarayı ile Venedik Hapishane'sini birbirine bağlamaktadır Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Dükler Sarayı bir yönetim binası olduğu için içerisinde konsey ve mahkeme salonları bulunuyor. Bu mahkeme salonlarında suçlu bulunan mahkumlar hiç halkın içine çıkartılmadan AHLAR KÖPRSÜ bağlantısı ile Venedik hapishanesine götürülüyor. Köprünün adının AHLAR KÖPRÜSÜ olması ise mahkumların Venedik'i son kez bu köprüden geçerken gördükleri ve derin bir AHHH :) çektikleri rivayetine dayanıyor. Bu köprüyü istediğiniz zaman uzaktan görebilirsiniz fakat içinden geçip Venedik hapishanelerini de görmek isterseniz ki istemelisiniz tek giriş yeri Dükler Sarayı'nın içerisindendir.

8 - RİALTO KÖPRÜSÜ: Venedik'in bir başka önemli ve çok fotoğraflanan kanal köprüsü. Ortasından geçen yolu, sağlı sollu köprü üstü dükkanları ve dükkanlarında dışındaki seyir merdivenleriyle son derece güzel bir yapı. Gece veya gündüz iyi bir Venedik manzarasına sahip olan Rialto Köprüsü'nün inşaası 1100'lü yıllara kadar uzanıyor. Önce tahtadan yapılan fakat 1500'lü yıllarda taştan tekrar yapılmasına karar verilen köprü'ye yakın birde pazar yeri mevcut. Rialto Pazarı taze meyve sebzelerin satıldığı küçük hoş bir yer. Rialto Köprüsü'nü mutlaka rotanızda bulundurun ve gitmişken pazarada uğramayı unutmayın.

9- GRAND CANAL (BÜYÜK KANAL TURU): Ulaşım bölümünde bahsettiğinmiz 2 veya 3 günlük sınırsız Vaporetto Card’larından aldıysanız artık güzel bir Büyük Kanal turu yapabilirsiniz. Yada 7 Euro’ya 1 kişi (1saat geçerli) ödeyerek Büyük Kanal Turunuzu gerçekleştirebilirsiniz. Büyük Kanal Venedik’in içinde yılan gibi kıvrılan bir ucu tren istasyonuna diğer ucu San Marco Meydanı’na uzananan Venedik’in ana caddesi. Tabu bu caddede otomobil yerine Vaporetto, tekne veya gondollar geziniyor. Bizim size Tavsiyemiz Piazza Di Roma meydanından/iskelesinden Vaporetto’ya binin (2 numaralı servis olması lazım) en arka açık kısımda oturun ve hiçbir durakta inmeden San Marco Meydanı’na kadar gidin. (yaklaşık 15 ayrı iskelede durur) Büyük Kanalı, sağlı sollu binaları, köprüleri vesaireleri keyifle izleyin. Sonra San Marco Meydanında inip ya yürüyerek yada yine Vaporetto ile istediğiniz yere gidebilirsiniz.

Evet buraya kadar olmazsa olmazlardan gitmişken mutlaka görülmesi gerekenlerden bahsettik. Elbette Venedik’te daha birçok mekan, müze, galeri, kilise vesaire mevcut. Bunlardan da kısaca bahsedeyim ama uğrayıp uğramamak size ve Venedik için ayırdığınız zamana bağlı.

Ca’d’Oro: 15. yüzyılda inşa edilmiş, birçok güzel heykel ve işlemeyi barındıran, Venedik gezilecek yerler listemizdeki önemli bir saraydır.

Zattere: Dorsoduro’da sahil kenarıdır. Güzel bir gezi noktası J

Ca’Rezzonico: Büyük Kanal’ın sağında yer alan barok stilinde, 17. yüzyılda yapılmış ve şu anda müze olarak kullanılan binadır.
Fenice Tiyatrosu : Avrupa’da en meşhur opera salonlarından biridir.

Scuola Grande di San Rocco: San Rocco Kilisesi yanında yer alır ve Venedik’teki önemli Rönesans dönemi yapısıdır.

Frari Santa Maria Gloriosa Bazilikası (İng & İta: Basilica di Santa Maria Gloriosa dei Frari): Venedik gezilecek yerler listemizdeki önemli dini yapılardan biridir.

Riva degli Schiavoni: Venedik’in en uğrak noktalarından biridir. Palazzo Ducale ve Venedik Tersanesi (Arsenale) arasında yer alır.



MURANO ve BURANO adalarından fazla bahsetmedik ama yarım veya 1 tam gününüzü bu iki küçük şirin adaya ayırmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Murano adası cam işçiliği ile meşhur. Esasen Venedik'te duman ve yangın tehlikesi olmasın diye cam atölyeleri bu adaya gönderilmiş vakti zamanında. Adamlarda almış yürümüşler cam işinde :) Burano adası ise balık ağıörmekten gelen bir ustalıkla dantel işçiliği ile ünlenmiş. Bizce Burano, Murano'ya oranla çok daha şirin ve renkli. Burano'nun rengarenk evleri, küçük güzel kanalları ve Murano'nun benzer yapısı ve cam atölyeleri ile her iki adayıda mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ediyoruz. Venedik'ten her yarım saatte bir adalara Vaporetto ile ulaşım mümkün. Actv sınırsız Vaporetto Card alırsanız bu adalara ulaşım da ücretsiz.













BARCELONA GEZİ NOTLARIMIZ


10 Mayıs 2012 Perşembe

BARCELONA GEZİ NOTLARIMIZ (Halil & Esen)

AKDENİZ ATEŞİ BARCELONA
 
24-30 NİSAN 2012 tarihleri arasında eşim Esen ve iki dostumuzla yaptığımız harika Barcelona seyahatimiz ile ilgili tüm bilgileri ve detayları bundan sonra bu bölgeye seyahat planlayan tanıdık tanımadık tüm gezgin dostların faydalanmasını umarak paylaşmak isterim.

Öncelikle bu geziyi herhangi bir tura bağlı kalmadan gerçekleştirdik. Turla yapılan geziler bazen faydalı ve daha ekonomik gözükse de kendi başına gezmenin, tozmanın, görmenin ve tecrübe etmenin yerine asla tutamaz. 3 günlük tur fiyatına kendi imkanlarınızda 6-7 günlük bir seyahat yapabilirsiniz. Biz ilk gezimizi 2011 de yine kendimiz planlamış ve doyasıya bir Roma gezisi yapmıştık. 2012 yılında 2. rotamız İspanya-Barcelona oldu. Kesinlikle Avrupa'nın en güzel şehirlerinden birisi Barcelona. Gaudi'nin muhteşem dokunuşlarıyla ve mimari fikirleriyle süslediği bu şehir Avrupa'da gezilmesi görülmesi gereken yerler sıralamasında ilk 3'e mutlaka girer. 6-7 tam günlük bir gezi planı Barcelona için kesinlikle en uygun süredir. 5 günden kısa  planlar kısa gelebilir görmek isteğiniz bazı yerleri pas geçmek zorunda kalabilirsiniz. Tabi bu tatil için ayırdığınız bütçeye bağlı olarak ta değişir. Barcelona şehir insanı son derece sıcak kanlı (malum akdeniz insanı güler yüzlü ve yardımsever). Şehirde Katalanca, İspanyolca, Fransızca ve İngilizce konuşuluyor. Gitmeden önce kitapçılardan Türkçe anlatımlı bir Barcelona Şehir Rehberi edinmenizi tavsiye ederim. Göreceğiniz yerlerin ve eserlerin bilgileri son derece önemli. Bak, Gör, Geç yerine bak, gör, bilgilen ve geç daha anlamlı. Birkaç Katalanca kelime öğrenmeniz sizi orada çok çok rahat ettirecektir. Son derece milliyetçi olan Barcelona halkı yani Katalanlar (onlar İspanyol değiller ve bunu kabul etmezler) turistlerden Katalanca kelimeler duyduklarında son derece mutlu olurlar. Size özel ikramlar ve indirimler uygulayabilirler. Bunu asla unutmayın :)))

  
        
Tatil bütçesinin önemli bir kısmını oluşturacak olan uçak biletlerinin alınmasıyla yani en baştan seyahatin planlanmasıyla başlayalım anlatmaya;

Uçak biletlerimizi yaklaşık 15 günlük araştırmadan sonra AirFrance'tan (http://www.airfrance.com.tr/)  aldık. 2 kişi (Paris aktarmalı) gidiş dönüş 720 TL. Şaka değil evet tüm vergiler dahil gidiş dönüş 2 kişi 720 TL. Biletleri Ocak ayının sonunda aldık. Bu denli uygun fiyatlı olmasının en büyük sebebi biletimizi 2-3 ay önce almamızdı. Eğer seyahat tarihleriniz kesinse ve herhangi bir sorunla karılaşmayacağınızı düşünüyorsanız siz de erken uygun fiyatlı bilet fırsatlarından yararlanmalısınız. Özellikle nisan aylarında yapılacak seyahatlerde (paskalya tatili dönemi nedeniyle) uçak biletleri sonraki aylara göre nispeten yarı yarıya daha ucuz olmaktadır. Şubat ayı civarında alırsanız uçak biletlerinizi çok ekonomik olacaktır. Nisan ayı sonu - Mayıs ayı başları ve ortaları Barcelona seyahati için kesinlikle en iyi zamanlardır. Hava ılık ve çoğunlukla açıktır. Bunalmadan, inci terler dökmeden ferah bir gezi yapabilirsiniz. Akdeniz iklimi itibariyle haziran-temmuz-ağustos aylarında son derece sıcak ve bunaltıcı havaların hakim olduğu biliniyor Barcelona ve İspanya'nın Akdeniz'e bakan şehirlerinde. Tabi şehrin en merkezi yerlerinden bile çok güzel ve temiz plajlardan denize girilebildiğinden sıcak aylarda serinleme fırsatı da yok değil. Alternatif ucuz hava yollarını bulabilmek için. http://www.skyscanner.com.tr/ 'den arama yapabilirsiniz.

Gelelim Barcelona'da otel konaklamasına. Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında turist yoğunluğu arttığından boş oda bulmakta zorlanabilir ve daha yüksek fiyatlarla karşılaşabilirsiniz. Yine erken rezervasyon imkanlarından yararlanmanız ekonomik olarak faydalı olacaktır. Malum envai çeşit site   üzerinden ücretsiz iptal imkanlarıyla her fiyat aralığına hitap eden otel bulmanız ve rezervasyon yapmanız mümkün. Ortalama ve ortalamanın altındaki oteller Nisan ve Mayıs aylarında (3 yıldız ve altı) 2 kişi 6 gece konaklama için 400 Euro civarında bir hesap çıkartacaktır. Mutlaka daha ucuz bir otel bulursunuz ama bu şehrin dışına doğru ve göreceli olarak ta konaklamaktan pek hoşnut kalmayacağınız güvenlik zafiyetleri olan oteller olacaktır.

Eğer 4 kişi ve üzeri grup olarak seyahate çıkmayı planlıyorsanız benim size tavsiyem kesinlikle kiralık ev :)))  Avrupa'nın birçok şehrinde turistler için yeniden dizayn edilmiş basit ama kullanışlı kiralık daireler mevcut. Yine erken rezervasyonla otel fiyatından daha düşük fiyatlara şehrin en can alıcı yerlerinde dayalı döşeli (çamaşır makinesinden mutfak gereçlerine kadar tüm eşyaların bulunduğu) kiralık evler bulmak çok mümkün. Biz de ev kiraladık Barcelona'da. İnanın hem rahat hem güvenli hemde daha ekonomik.  http://www.apartime.com/ üzerinden rezervasyonumuzu yaptık ve 4 kişi 6 gecelik kiralama için sadece toplam 680 Euro ödedik. Otelde kalsaydık 800 Euro ödememiz gerekecekti. http://www.apartime.com/ son derece güvenli bir sitedir tavsiye ederim. Alternatif olarak http://www.gobcn.com/ üzerinden de kiralık evler bulunabilir. Kiraladığımız ev Barcelona'nın en hareketli ve meşhur caddesi olan La Rambla caddesine sadece 1-2 dk yürüme mesafesindeydi. Şehrin merkezine yakın kiralanacak evler veya ayarlanacak oteller size istediğiniz saatte istediğiniz şeyi yapma ve sonra otelinize/dairenize hızlıca ulaşma avantajı verir. Örneğin şehrin merkezi alanı dışında bir otel veya ev kiralarsanız ve gece geç saatlerde otelinize dönmek isterseniz (hafta içi metro gece 00:00'a kadar hizmet veriyor - hafta sonu son hizmet saati daha geçtir örn; 02:00 - 03:00 - yoğun dönemlerde metro 24 saat çalışır) taksi kullanmak zorunda kalabilirsiniz. Avrupanın diğer şehirlerine göre taksi ücretleri daha makul olsa da merkeze yakın yerleri tercih etmeniz daha iyi olacaktır. Bu arada Siyah - sarı renkli taksiler şehrin simgelerinden biri olmuş durumda. O kadar çok Elektrikli Toyota taksi var ki, görünce şaşıracaksınız :)))

1,5 milyon nüfuslu bu şehirde inanılmaz bir ulaşım altyapısı mevcut. Hani amiyane tabirle gavur yapmış :)) derler ya işte aynen öyle...!!! İnsan 20 milyonluk İstanbul'daki bu ulaşım sorunlarından ve altyapı yetersizliğini gördükten sonra 1,5 milyonluk Barcelona için oluşturulmuş otobüs ve metro ağlarını görünce üzülmüyor hayrete düşmüyor değil hani. Asla kaybolmaz, yolda kalmaz, gideceğiniz yere gidememek gibi bir sorunla karşılaşmazsınız. TMB yani Transports Metropolitans de Barcelona (bir nevi İETT) sizi gitmek istediğiniz yere mutlaka ulaştıracaktır. Ulaşım ve birçok genel hizmette işsizlere, yaşlılara ve öğrencilere %80 civarında indirim uygulamasını da görünce sosyal devlet nasıl olunuyormuş öğrenmiş olduk :))) Eğer metro ve benzeri toplu taşıma ulaşım araçlarını kullanmayı planlarsanız ekonomik olması açısından indirimli çoklu ulaşım kartlarını tercih etmelisiniz. Örneğin tek biniş metro veya otobüs ücreti 1,50 - 1, 75 Euro civarında iken T-DIA (günlük seyahat kartı 6.95 Euro) veya T-10 adı verilen süre kısıtlaması olmayan 10 binişlik kart 9,25 Euro. Üstelik bu kartı multi-use yani birden çok kişi için kullanılabiliyor. Ulaşım ve seyahat kartlarıyla ilgili daha ayrıntılı bilgi için http://www.tmb.cat/en/home adresini ziyaret edebilirsiniz.

Seyahatinizin en yoğun olacağı yani her yeri gezip görmek isteyeceğiniz ilk 2 gün için benim size tavsiyem metro veya otobüs değil. Her ne kadar iyi bir ulaşım altyapısı olsa da gezip görülecek yerler arasında metro veya otobüsle ulaşım tercihi sizi hem yoracak hemde zaman kaybına yol açacaktır. Bunun için benim tavsiyem 2 günlük üstü açık turistik otobüs bileti satın almanızdır. Adı Barcelona Bus Turistic olan bu üstü açık turist otobüsleri şehirde görülmesi gereken her yere gidiyor. Kırmızı, Mavi ve Yeşil olmak üzere 3 hattı bulunan Bus Turistic araçları için satın alacağınız 2 günlük biletle 2 gün boyunca istediğiniz hatta ve istediğiniz sayıda seyahat edebiliyorsunuz. Kişi başı  31 Euro. Çok sık aralıklarla çalışan otobüslere yine istediğiniz durakta inip, tekrar binip gezi rotanıza devam edebilirsiniz. Şehri otobüs tepesinden püfür püfür esen rüzgarla izlemenin yanı sıra bileti alırken size verilecek indirim çekleriyle de gezip göreceğiniz birçok yer için giriş ücretlerinde %10-%20 civarında indirim sağlayabilirsiniz. Sağlayacağınız indirim toplamı zaten ödeyeceğiniz 31 Euro'yu amorti edecektir. Her açıdan (ekonomik, hız, panaromik şehir turu, indirimler) Barcelona Bus Turistic 'i tercih etmeniz çok daha keyifli bir Barcelona turu yapmanızı sağlayacaktır. Bu 2 harika günden sonra metro veya otobüsle gezilerinize devam edebilirsiniz. Bu otobüslerin ana kalkış yeri Katalunya Meydanı 'dır. Daha fazla bilgi için http://www.barcelonabusturistic.cat/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

 

 

HAVAALANI ŞEHİRMERKEZİ-HAVAALANI ULAŞIM :

Barcelona (el prat) havaalanı - şehir merkezi arası ulaşım da son derece rahat. Bir çok alternatifiniz var.
1- TMB otobüsleri ile (yaklaşım 2,5-3 Euro) Havaalanından - Şehir Merkezine (Katalunya Meydanı) ulaşabilirisiniz.
2 - EeroBus (havaalanı-şehir merkezi shuttle bus - havaş gibi ) ile 5,50 Euro karşılığında ulaşım sağlayabilirsiniz.  Bu otobüs son olarak Katalunya Meydanı'na ulaşır ve yine oradan hareketle havaalanına gider. (Benim tavsiyem kesinlikle budur) Havaalanı - Şehir Merkezi ulaşımı 30-40 dk sürer.
3 - 30 Euro civarında ücret ödeyerek Taksi ile şehir merkezine ulaşabilirsiniz.

BARCELONA'DA GÜVENLİK: Her büyük ve turist yoğun şehirde olabileceği gibi Barcelona'da da yan kesiciler, kapkaççılar, ayak üstü dolandırıcılar mevcut. Biz gitmeden önce bazı sitelerden pek güvenli olmadığına dair yorumlar okumuştum fakat orada geçirdiğimiz 6 gün boyuncu kendimi son derece güvende hissettim ve hiçbir sorunla karşılaşmadık. Son derece güvenli bulduk şehri. Tüm yoğun noktalarda mutlaka polis mevcut. Paranızı topluca cebinize koymaz, sağlam bir sırt çantasında paranızı ve pasaportunuzu muhafaza ederseniz güvenlik konusunda hiçbir sorun yaşamazsınız.

BARCELONA'DA MUTLAKA GÖRÜLMESİ/GEZİLMESİ GEREKEN YERLER :

Barcelona'da her gezginin ilgisini çekebilecek bir çok atraksiyon, mekan, müze, yapı, yerleşim mevcut. Size sadece hangisini gezip görmekten daha çok mutlu ve memnun olacağınıza karar verin. İğneden ipliğe her şeyi göreyim diyorsanız ya koşarak dolaşmanız lazım yada yaklaşım 9-10 günlük bir program yapmanız gerekir. Ben aşağıda 5-6 tam günde kasmadan rahat rahat (tabi doğru program ve planlı bir gezi anlayışıyla) gezip görebileceğiniz ve içlerinden birini es geçerseniz çok çok pişman olacağınız hatta sizden önce gitmiş ve görmüş arkadaşlarınıza karşı aaa biz oraya gidemedik diyip mahcup olacağınız yerleri yazdım. Dünyanın birçok gezi sitesi ve birçok gezgin aşağıdaki 20 maddeyi mutlaka yapmanızı Barcelona'ya gittim ve gördüm demeniz için zaten şart koşuyor.



1 - LA RAMBLA: Bizim İstiklal popülerliğinde Şehrin en meşhur, cıvıl cıvıl, hareketli yani şehrin kalbi sayılabilecek caddesi. Canlı heykelleri, çiçekçileri, kuşçularıyla bu cadde harika. 





2 - LA SAGRADA FAMILIA: Gaudi'nin Şaheseri, Müthiş bir Katedral - Barcelona'nın En Önemli Simgelerinden. Aslına uygun olarak lapım işlemleri hala devam ediyor 






3 - CAMP NOU: Barcelona Futbol Kulübünün Evi/Stadı aynı zamanda avrupanın en büyük stadı ünvanına sahip. (Mutlaka Görülmeli - 5 YILDIZ)








4 - PARC GUELL: Gaudi'nin yarattığı harika, şirin ve büyük park. (Mutlaka Görülmeli - 5 YILDIZ)













5 - CASA BATLLO: Gaudi'nin şaheserlerinden biri. Enteresan çatısıyla ve iç mimarisiyle büyüleyici bir yapı.






 
 
 


6 - LA PEDRERA (Casa Mila): Gaudi'nin eserlerinden biri. Yine enteresan çatı figürleriyle ve çatı katı müzesiyle görülesi bir yapı. (Mutlaka Görülmeli - 4 YILDIZ)
 









7 - TBİDABO TEPESİ: Barcelona'nın ulaşılabilir en yüksek tepesi harika bir şehir manzarası, süper bir lunapark ve gözalıcı bir katedrale ev sahipliği yapıyor.


 

8 - MONESTIR de PEDRABLES: Pedrables Manastırı kuş cıvıltıları arasında, huzurlu ve şehirin gizli güzelliklerinden birisidir.



 
 

 




9 - MUSEU NACIONAL d'ART de CATALUNYA (MNAC): Barcelona'nın en önemli müzelerinden biri olan MNAC Katalunya'nın 1400 yıllık tarihine zengin koleksiyonuyla ev sahipliği yapıyor. Barcelona'nın meşhur Montjuic Tepesin'de bulunuyor.












10 - EL POBLE ESPANYOL: Barcelona olimpiyatları için inşa edilen bu mikro ispanyol köyü sonralarında yoğun ilgi nedeniyle büyütülmüş ve yaşamını hala sürdürmeye devam ediyor. Son derece güzel dizayn edilmiş, yapısı, restoranları ve çevre düzenlemesiyle hoş vakit geçirilecek bir yer. Barcelona'nın meşhur Montjuic tepesinde bulunmaktadır.
 



11 - MAGIC FONTAIN: MNAC ve EL POBLE ESYANYOL'a çok yakın (Hatta MNAC bahçesinden görülür) konumda bulunan akşam güneş battıktan sonra son derece güzel müzik ve ışık oyunlarıyla eşsiz görüntüler sunan büyük havuzdur.



12 - GOTIC MAHALLE: Yüzyıllar boyunca, farklı kültürlerin katmanlar halinde oluşturduğu Gotik Mahalle'de, Barselona'nın tarihi bir bölgesi. Daracık sokakları, butik mağazaları, heybetli binalarıyla birçok müze ve katedrale de ev sahipliği yapmaktadır.
 



13 - BARCELONA KATEDRALİ: İç ve dış tasarımı ve  hakim olduğu meydan ile mimari bir şaheser niteliğinde olan şehrin en uğrak ve önemli katedrallerinden biridir. Gotik mahalle sınırları içerisinde yer alır.
 

 


 
 



14 - PICASSO MÜZESİ: En ünlü Barcelona'lıların başında gelen dahi ressamın dünya çapındaki en büyük resim koleksiyonlarından birine sahip olan müze Barcelona seyahatinize sanat karıştırmanın en güzel yolu.

 


15 - CATEDRAL SANTA MARIA DEL MAR: Gotic Mahalle sınırları içerisinde yer alan bu güzel katedral için kolay ulaşılabilir bir noktada olması nedeniyle yarım saatinizi ayırmanızda fayda var. İç tasarımı son derece etkileyicidir.
 

16 - PORT WELL- BARCELONETA - PORT OLIMPIC: Özellikle akşam üstü serinliğinde gezilebilecek 2 sosyal liman ve sahil şeridinden oluşan bölge Barcelona'da deniz keyfi yaşamak isteyenleri ve envai çeşit deniz ürünlerinden tatmak isteyenlerin en uğrak yeridir. Akvaryum, alışveriş merkezi, imax sineması ve bir çok etkinlik ve sosyal mekana sahip bölge hem gündüz hem akşam güneş battıktan sonra günün yorgunluğunu atmak için birebir.
 


17 - JOHAN MIRO MÜZESİ: Barcelona'nın en güzel müzelerinden biridir. Bahçeler içinde kurulmuş ve şehri yukarıdan izlemektedir. Modernist akımın üyesi olan Miro'nun müzedeki en etkileyici eseri İç Savaş sırasında gerçekleştirdiği siyah-beyaz Barcelona serisidir.





18 - DALİ MÜZESİ: Ünlü sürrealist, ‘‘deli’’ ressam Salvador Dali'nin, doğduğu ve Barcelona'ya 1,5 saat uzaklıkta bulunan Figueras kasabasındaki (hızlı trenle Barcelona - Figueres ulaşım çok rahat - 12 Euro) müzesine gitmeyi de ihmal etmeyin. Müze, içindeki Dali eserlerinin yanı sıra kendisi de başlı başına bir sanat eseridir. Gezinizin son günlerine planlamanızı tavsiye ederim. Barcelona dışına çıkmak ve küçük şirin Figueres kasabası ile dönüşte uğranacak Girona kenti eşsiz bir seyahat deneyimi olacaktır.


19 - GİRONA: Girona, Barcelona'ya 1 saat mesafede Romalılar'dan kalma, nehir boyu dizili renkli evleri, köprüleri, dar sokakları, ince merdivenleri ile etkileyici manzaralı büyüleyici bir kent. Daracık kıvrım kıvrım yollardan dolanıp güzel bir Katedral'e, kale içi yerleşimlere çıkılabilmektedir. Şehirde bir de antik sinagog bulunmakta. Floransa-Venedik karışımını andıran bu şehire hayran kalacaksınız. Önce Figuerese Dali Müzesine gidin. Dönüşte tren biletini Girona'ya alın (Figueres - Girona arası 15-20 dk trenle) Gironayı bir güzel gezin ve sonra yine trenle Barcelona'ya dönün. Trenden indiğinizde abi harikaydı iyi gitmişiz diyeceksiniz. Beğenmezseniz tren paralarınız benden :))) 
 

20 - MERCAT LA BOQUERIA: Kesinlikle dünyanın en iyi pazarlarından biri. Bizim sabit semt pazarı görünümünde ama içine girdiniz mi rengarenk taptaze meyve, sebze, deniz mahsulleri vesaireyle dolu capcanlı harika bir yer. Mutlaka uğrayın taze meyve alın, pazarcılarla sohbet edin. Bence en iyi Barcelona deneyimlerinden birisi. La Rambla caddesi üstünde yer alıyor.







--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bizim gezi programımız aşağıdaki gibi gerçekleşti. Siz bu programa uyabilir veya tabiki kendinize göre güncelleyebilirsiniz. Programınızı yaparken nerede saat kaçta olacağınızı takriben hesaplamanız gün sonunda 'ya kapanmış, zamanımız yetmedi şuraya gidemedik' demezsiniz. İllaki belirleyeceğiniz saatlere uymakta zorlanacaksınız ama yarım veya 1 saatlik aksamalar sorun yaratmayacaktır. Özellikle Casa Mila, Casa Batllo, Picasso Müzesi, La Sagrada Familia ziyaretlerinizde yoğunluktan kaynaklı 15-20 dakikalık sıra beklemelerini de hesaba katmalısınız.

Gezi güzergahlarını BARCELONA BUS TURISTIC GEZİ ROTALARINA ve METRO AĞI'na göre peşi sıra en kolay şekilde gezilebilecek şekilde belirledik. Örneğin; 1. gün Önce Casa Mila, Sonra La Sagrada Famila, sonra Casa Batllo ziyareti olmaz, çok vakit kaybeder ve yorulursunuz. Gittiğiniz yerlerden geri dönüp tekrar oralardan geçmek zorunda kalırsınız. O yüzden güzergah ve sıra önemli. Giriş ücretleri bizim gittiğimiz tarihte de yazıldığım şekildeydi.

1.
GÜN
CASA BATTLO
(10 Euro)
LA PEDRERA
(Casa Mila)
(14 Euro)
LA SAGRA de FAMILIA
(16,5 Euro)
NOU CAMP
(19 Euro)
CATALUNYA MEYDANI,
LA RAMBLA
Serbet Gezi
09:30
11:00
12:00
13:00
14:00
16:30
17:30
19:30
21:00
00:00
 

2. GÜN
TİBİDABO TEPESİ
MONESTIR de PEDRABLES EL POBLE ESPANYOL MNAC MÜZESİ MAGIC FOUNTAIN
(Finiküler - 5 Euro) (7 Euro) (9,5 Euro) (10 Euro) (Giriş Ücreti Yok) 
         
  10:00 11:30 12:30 13:30 14:30 16:30 17:30 19:00 19:15 --


3. GÜN
GOTHIC MAHALLE
BARCELONA KATEDRALİ
(6 Euro)
PICASSO MÜZESİ
(12 Euro)
CATEDRAL SANTA MARIA DEL MAR
(5 Euro)
PORT WELL BARCELONETA  
PORT OLIMPIC
10:00
13:00
13:30
14:30
15:30
17:00
17:30
18:30
19:00
00:00

4. GÜN
JOHAN MIRO MÜZESİ
(12 Euro)
PARC GUELL
(Giriş Ücreti Yok)
TORRE AGBAR
PARC CITUDELLA
LA SAGRA DE FAMILIA
(gece ışıklandırmalı
halini görmek için)
SERBEST - ALIŞVERİŞ - YEMEK VS :)))
10:00
13:00
13:30
14:30
15:30
17:00
17:30
18:30
19:00
00:00
 
5. GÜN
FIGUERES - GİRONA GEZİSİ
(tren saatleri için bakınız www.renfe.com)
(Gidiş Geliş Tren Biletleri Toplam 25 EURO)
(Dali Müzesi Giriş Ücreti: 12 EURO)


Keyifli, bol gezip görmeli günler :)))
Esen & Halil